
FERİT LİF www. hatay politika
Hatay da gizli silah depolarının bulunduğu iddiası, TARAF GAZETESİNİN 31 ARALAIK 2009 tarihli sayısında yer aldı.Yeni yıl kutlamasının coşkusuna kurban gittiğine inandığım bu haberi, biraz kurcalamak ve Hatay’lı ların bilgisine sunmak istiyorum.
SUSURLUK HÜKÜMLÜSÜ VE ERGENEKON zanlısı İbrahim Şahin in evinde yapılan arama sonucunda ele geçen ve Ergenekon iddianamesine konulan belgelere göre , Hatay da “Oytun gerilla birliği birinci timine ait gizli silah deposunun yeri , bilgileri, fotoğrafları ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Çok gizli ibareli belgeyle birlikte, daha önce kazı yapılmasına rağmen , mühimmat bulunmadığı açıklanan, kumlu ilçesi yakınlarında bulunan bir askeri depoyu gösteren belgede ”Oytun gerilla birliği 1ci tim belgede, depo keşif raporu” ibaresi yer alıyor.
Gerilla tipi saklandığı belirtilen depo, gizli belgede ayrıntılarıyla şöyle anlatılıyor. Kumludan muharrem köyüne giderken, stabilize yolun kuzeyinde eski bir su pompası vardır. Bu su pompası dut ağaçlarının içindedir. Bölgede buna benzer başka dut ağacı topluluğu yoktur. Su pompasının demir borusunun olduğu duvar cephesinin yol tarafındaki köşesi bir numaralı müracaat noktası , aynı cephenin diğer köşesi iki numaralı müracaat noktasıdır. Deponun 60 cm derinlikte olduğu belirtilen belgede, deponun gömülü olduğu toprağın, yaz aylarında tarlalarda çalışanlar sebebiyle, kış aylarına göre oldukça emniyetsiz olduğu , kazı yapılırken, nöbetçiler ve gözlemcilerin yardımıyla yapılması uyarısı var.Dut ağaçlarını gösteren fotoğrafın yer aldığı belgeye göre , birkaç ay önce kazı yapılmış ancak silah ve mühimmat bulunmadığı kamuoyuna açıklanmıştı. Bizde yetkililerin yaptığı bu açıklamalara inanmak zorundayız.
Ancak çok gizli ibareli belgenin başlığında yer “Oytun gerilla birinci Timi “ ibare si olduk ça düşündürucu ve üzerinde durulması gereken bir konu. Oytun kelimesinden kimin ve neyin kastedildiği ifade edilmiyor. Ama Hatay da Oytun denildiğinde, 1980 döneminde ilimizde vali olarak görev yapan asker kökenli olduğunu bildiğimiz Oytun paşa akla gelir. İlimize o günlerde güzel hizmetler yapmış Oytun paşanın, dilerim ve umarım ki, bu belgeyle bir ilgisi ve alakası olmamıştır. Beklide birileri onun adını taşıyan böyle gizli örgütlenmeler yapmıştır.
1980 askeri darbesine bir yıl kala, Antakya da mezhepler arası yapılan kışkırtmalar, Sokaklardaki silah sesleri , ideolojiler arası parsellenmiş bölgeleri ,bin yıldır bir arada, kardeşçe yaşayan farklı din ve mezheplerin , birbirlerine saldırmaları için el altından tezgahlanan oyunlar aklıma geldikçe , tüylerim diken diken olur! Ama bu belgeyi TARAF GAZETESİNDE görünce o yıllara dair kuşkularım daha da arttı diyebilirim. Zaten bu makaleyi kaleme almamın nedeni de, kafamda yoğunlaşan bu kuşkular oldu.
Soğuk savaş döneminde ülkemizin herhangi bir Sovyet işgaline karşı, NATO tarafından gizli bir vurucu güç oluşturulduğu ve bu gizli güce yetecek miktarda silah depolandığı “bu gizli gücün kurucuları arasında yer alan emekli askerlerce ifade ediliyor.” Dolayısıyla bu olayın devlet sırrı olmaktan çıktığı aynı insanlar tarafından ifade ediliyor. Akşam gazetesi bu gizli gücü oluşturan insanları konuşturuyor. Bende bu yazı dizisini merakla takip ediyorum.
Benim merak ettiğim ve bence sorulması gereken soru şu?
Bu silah deposu, eğer ülkemizin işgaline yönelik gizli bir hazırlık ise, bu depoya ait belgeler neden ve nasıl ülkemizin bir numaralı skandalı ve pisliklerin ortaya saçıldığı, susurluktan hükümlü İbrahim Şahin gibi bir insanın evinde çıkıyor.
Vatan savunması açısından hayati öneme haiz bu belgeler, eğer susurluk tan hükümlü bir insanın evinde ele geçiyorsa ki iddia böyledir! Bu ülkeye bu millete ve bu topluma çok yazık!
Özel harp örgütüne ve yapılanmasına yönelik aramaların devam etiği bir süreçte, bu yazıyı yazmamın nedeni, .konunun ilimiz Hatay ile ilgili ortaya atılan iddialar ve yayınlanan belgeler dir. Yerel medya , biraz korkusundan ve sanırım biraz kendilerine imza karşılığı yapılan tebligatlardan bu konulara kulağını tıkamış durumda. Ama olaylar ve gelişmeler HATAY ilimizi içine alıyorsa, bu gelişmelere sessiz kalmak ve görmemezlikten gelmek demek, yerel medyanın sorumluluğunu ve topluma karşı olan görevini yerine getirmemesi demektir.
Yazımızın başında sözünü ettiğimiz belgede “Oytun gerilla birinci tim “ diyor. Bu tip gizli örgütlerin, nüfus yapıları, etnik ve mezhepsel farklılık gösteren illerde daha çok oluşturulduğunu , bu örgütlerde görev yapanlar anlatıyor. HATAY İLİMİZİN YAPISI BU TİP ÖRGÜT VE YAPILANMALARA DEMEKİ ÇOK UYGUN. Bu tesbitten yola çıkarsak, bu belgede sadece birinci tim den söz ediliyor. AMA İLİMİZDE KAÇ TİMİN DAHA BU GİZLİ YAPILANMADA YER ALDIĞINI , BU TİMLERİN HANGİ OLAYLARDA AKTİF ROL ALDIKLARINI , KİM BİLİR NE ZAMAN ÖĞRENECEĞİZ VEYA BELKİDE HİÇ ÖĞRENMEYECE
Hatay da gizli silah depolarının bulunduğu iddiası, TARAF GAZETESİNİN 31 ARALAIK 2009 tarihli sayısında yer aldı.Yeni yıl kutlamasının coşkusuna kurban gittiğine inandığım bu haberi, biraz kurcalamak ve Hatay’lı ların bilgisine sunmak istiyorum.
SUSURLUK HÜKÜMLÜSÜ VE ERGENEKON zanlısı İbrahim Şahin in evinde yapılan arama sonucunda ele geçen ve Ergenekon iddianamesine konulan belgelere göre , Hatay da “Oytun gerilla birliği birinci timine ait gizli silah deposunun yeri , bilgileri, fotoğrafları ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Çok gizli ibareli belgeyle birlikte, daha önce kazı yapılmasına rağmen , mühimmat bulunmadığı açıklanan, kumlu ilçesi yakınlarında bulunan bir askeri depoyu gösteren belgede ”Oytun gerilla birliği 1ci tim belgede, depo keşif raporu” ibaresi yer alıyor.
Gerilla tipi saklandığı belirtilen depo, gizli belgede ayrıntılarıyla şöyle anlatılıyor. Kumludan muharrem köyüne giderken, stabilize yolun kuzeyinde eski bir su pompası vardır. Bu su pompası dut ağaçlarının içindedir. Bölgede buna benzer başka dut ağacı topluluğu yoktur. Su pompasının demir borusunun olduğu duvar cephesinin yol tarafındaki köşesi bir numaralı müracaat noktası , aynı cephenin diğer köşesi iki numaralı müracaat noktasıdır. Deponun 60 cm derinlikte olduğu belirtilen belgede, deponun gömülü olduğu toprağın, yaz aylarında tarlalarda çalışanlar sebebiyle, kış aylarına göre oldukça emniyetsiz olduğu , kazı yapılırken, nöbetçiler ve gözlemcilerin yardımıyla yapılması uyarısı var.Dut ağaçlarını gösteren fotoğrafın yer aldığı belgeye göre , birkaç ay önce kazı yapılmış ancak silah ve mühimmat bulunmadığı kamuoyuna açıklanmıştı. Bizde yetkililerin yaptığı bu açıklamalara inanmak zorundayız.
Ancak çok gizli ibareli belgenin başlığında yer “Oytun gerilla birinci Timi “ ibare si olduk ça düşündürucu ve üzerinde durulması gereken bir konu. Oytun kelimesinden kimin ve neyin kastedildiği ifade edilmiyor. Ama Hatay da Oytun denildiğinde, 1980 döneminde ilimizde vali olarak görev yapan asker kökenli olduğunu bildiğimiz Oytun paşa akla gelir. İlimize o günlerde güzel hizmetler yapmış Oytun paşanın, dilerim ve umarım ki, bu belgeyle bir ilgisi ve alakası olmamıştır. Beklide birileri onun adını taşıyan böyle gizli örgütlenmeler yapmıştır.
1980 askeri darbesine bir yıl kala, Antakya da mezhepler arası yapılan kışkırtmalar, Sokaklardaki silah sesleri , ideolojiler arası parsellenmiş bölgeleri ,bin yıldır bir arada, kardeşçe yaşayan farklı din ve mezheplerin , birbirlerine saldırmaları için el altından tezgahlanan oyunlar aklıma geldikçe , tüylerim diken diken olur! Ama bu belgeyi TARAF GAZETESİNDE görünce o yıllara dair kuşkularım daha da arttı diyebilirim. Zaten bu makaleyi kaleme almamın nedeni de, kafamda yoğunlaşan bu kuşkular oldu.
Soğuk savaş döneminde ülkemizin herhangi bir Sovyet işgaline karşı, NATO tarafından gizli bir vurucu güç oluşturulduğu ve bu gizli güce yetecek miktarda silah depolandığı “bu gizli gücün kurucuları arasında yer alan emekli askerlerce ifade ediliyor.” Dolayısıyla bu olayın devlet sırrı olmaktan çıktığı aynı insanlar tarafından ifade ediliyor. Akşam gazetesi bu gizli gücü oluşturan insanları konuşturuyor. Bende bu yazı dizisini merakla takip ediyorum.
Benim merak ettiğim ve bence sorulması gereken soru şu?
Bu silah deposu, eğer ülkemizin işgaline yönelik gizli bir hazırlık ise, bu depoya ait belgeler neden ve nasıl ülkemizin bir numaralı skandalı ve pisliklerin ortaya saçıldığı, susurluktan hükümlü İbrahim Şahin gibi bir insanın evinde çıkıyor.
Vatan savunması açısından hayati öneme haiz bu belgeler, eğer susurluk tan hükümlü bir insanın evinde ele geçiyorsa ki iddia böyledir! Bu ülkeye bu millete ve bu topluma çok yazık!
Özel harp örgütüne ve yapılanmasına yönelik aramaların devam etiği bir süreçte, bu yazıyı yazmamın nedeni, .konunun ilimiz Hatay ile ilgili ortaya atılan iddialar ve yayınlanan belgeler dir. Yerel medya , biraz korkusundan ve sanırım biraz kendilerine imza karşılığı yapılan tebligatlardan bu konulara kulağını tıkamış durumda. Ama olaylar ve gelişmeler HATAY ilimizi içine alıyorsa, bu gelişmelere sessiz kalmak ve görmemezlikten gelmek demek, yerel medyanın sorumluluğunu ve topluma karşı olan görevini yerine getirmemesi demektir.
Yazımızın başında sözünü ettiğimiz belgede “Oytun gerilla birinci tim “ diyor. Bu tip gizli örgütlerin, nüfus yapıları, etnik ve mezhepsel farklılık gösteren illerde daha çok oluşturulduğunu , bu örgütlerde görev yapanlar anlatıyor. HATAY İLİMİZİN YAPISI BU TİP ÖRGÜT VE YAPILANMALARA DEMEKİ ÇOK UYGUN. Bu tesbitten yola çıkarsak, bu belgede sadece birinci tim den söz ediliyor. AMA İLİMİZDE KAÇ TİMİN DAHA BU GİZLİ YAPILANMADA YER ALDIĞINI , BU TİMLERİN HANGİ OLAYLARDA AKTİF ROL ALDIKLARINI , KİM BİLİR NE ZAMAN ÖĞRENECEĞİZ VEYA BELKİDE HİÇ ÖĞRENMEYECE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder