Antakya da bir araya gelen 36 dernek referandumda “ evet “ diyeceklerini açıkladı....
ANTAKYA’DA 36 DERNEK “EVET” DEDİ
Antakya da bir araya gelen 36 dernek referandumda “ evet “ diyeceklerini açıkladı.Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen), Özde İnsan Derneği (ÖZDER), Esnaf ve sanatkarlar Derneği (ESDER), Hatay Engelliler ve Engelli Aileler Sosyal Yardımlaşma Derneği, Mazlum Der, Eğitim Bir-Sen, Antakya Kültürler Arası Diyalog Derneği(AKADİM), Birlik Haber Sen, Hatay Alperen Ocakları,Altın Eller Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Anadolu Gençlik Derneği, Toç Bir-Sen, Özgür Eğitim-Sen, Diyanet Sen, Antakya Avcılar ve Atıcılar Spor Kulübü Derneği, Memursen İl Temsilciliği, Keskincik Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, CEBRAİL DER, Kutup Yıldızı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, TANDER, Akcurun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Aydınlıkevler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kırıkhan Sevdalıları Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Hatay SUDER, Görentaş Derneği, Kisecik Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Hatay Özel Güvenlikçiler Derneği, Kanatlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Keşifan Gençlik Derneği, Sofular Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Hisarcık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, CESYAD, Oğlakören Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Nergis Kültür ve Sanat Derneği, Uzun Çarşı Derneği, Liberal Düşünce Topluluğu İl Temsilciliği
36 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla oluşan ''Hatay Demokrasi Platformu'' adına, platform sözcüsü Sağlık-Sen Hatay Şube Sekreteri Murat SÖKER basın açıklamasında bulundu.
Söker açıklamasın da, "Türkiye'nin Anayasa çalışmalarının 150 yıllık bir geçmişinin olduğunu kabul edersek, bu sürecin son 100 yılında bilfiil askerî bürokrasinin yönlendirmesi ile Anayasaların yapıldığı bir gerçektir. Şu anda değiştirilmek istenen 1982 Anayasası da bir askeri darbe ürünüdür ve toplumun beklenti ve ihtiyaçlarına cevap verememektedir. Nitekim 1982 Anayasası'nın bugüne kadar 85 maddesinin değişmiş olmasının bir nedeni de; toplumun, gelişen süreçte taleplerinin artması ve doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlükler çizgisine gelmek istemesidir. Egemenliğin sahibi olan millet, kendi temsilcilerinden oluşan TBMM vasıtasıyla çıkardığı yasalarla; egemenliğin, buyurma ve hüküm verme gücünün hangi organlar eliyle ve nasıl kullanılacağının sınırlarını koyar. Millet adına egemenliği ve buyurma gücünü kullanan organlar, bu gücün emanetçileridirler. Çeşitli kurumlara bu emanetleri veren millet, her zaman bu emanetlerini geri almak, farklı kurum ve kurullara vermek veya kullanım şeklini değiştirmek hakkına da sahiptir.
Denge gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder