3 Aralık 2012 Pazartesi

KOMİK OLUYORSUNUZ!


Şemsettin GÜNAY
03 Aralık 2012, 14:04


                Aslında bu konuyu Ahmet Ayan’a bırakmayı ve üzerinde hiç durmamayı düşünüyordum. Düşündüğüm gibi de Ahmet konunun hakkını veren güzel bir yazı kaleme aldı.
                Ancak konu basında ve sanal alemde o kadar dallanıp budaklandı ki artık yazmamak edemezdim. Konu hepinizin bildiği gibi okullardaki kılık kıyafet serbestliği...
                Meğer ne kadar militer kafalı, ne kadar tek tipleşmeye yatkın bir toplummuşuz. Ne çok seviyormuşuz birilerinin kafalarımıza vurarak hepimizi tornadan çıkmış gibi yapma merakını...
                Acaba hepimizin içinde gizliden gizliye bir Mao Çin’i olma istek ve arzusu mu vardı diye düşünmeden edemiyorum.
                Meğer tüm kişiliklerimizi yok eden o malum forma veya üniformalar gerçekte sadece üstleri değil, kafaları ve ruhları da örtmüş zaman içerisinde haberimiz olmamış.
                Kullanılan argümana bakıyorum hep aynı terane...
                Okullarda zengin, fakir ayırımı artık belli olacakmış!..
                Marka giyenlerle, giymeyenler kendini belli edecekmiş!...
                Öğrenciler hangi kıyafeti giyeyim diye düşünürken okullarına geç kalacakmış!...
                Yahu güldürmeyin beni.
                Gittikçe komik oluyorsunuz. Bunu değme mizahçılar alıp sahnede oynasalar milleti kırıp geçirirler.
                O tektipleştiren üniformaları çocukların üzerine giydirdiğinizde lastik ayakkabı ile muhteşem bot ve çizmeleri nereye saklıyordunuz?
                Peki, yamalıklı pantolonlar ile markalı giysileri önlüklerle mi örtüyordunuz?
                Çantalarından, kokulu, kokusuz silgilerinden, ucuz pahalı versatillerinden ve kalemlerinden geçtik, okul kantinlerinde yapılan ve kiminin sadece seyretmekle yetindiği alışverişlerden de mi haberiniz olmuyordu?
                Ayrıca her okul dönemi başladığında mevcut giysilerine ek olarak alınan ve iyi bir rant pazarına dönüşen üniforma alımlarının yoksulluğu diz boyu olan aileleri ne denli düşündürdüğünden ve zorladığından da mı bilgisizsiniz?
                Bursa’da bir okulda hemen başlatılan kıyafet serbestisi üzerine uzatılan mikrofona cıvıl, cıvıl gülümseyen çocukların sevinicini de katın bu güzelliğe...
                Kendi zevklerini, kendi renklerini kendi şahsiyetlerini küçücükken oluşturan çocukların bitimsiz sevincini...
                Bizler hep disiplin deyince okulların önünde askeri sıra ile bekletilip, rahat, hazırol komutlarıyla şekillendirip, andımız denilen saçmalığı bağıra bağıra okutturduktan sonra uygun adımlarla sınıflara alınan öğrenci davranışlarını anlıyoruz.
                Varsın bu disiplin olmasın.
                Çocuklar berrak, açık, özgür zihin yapılarıyla yeni dünyayı öğrensinler.
                Bilginin artık küçücük cep telefonlarıyla hızla dünyayı kısa sürede nasıl dolaştığına şahit olsunlar. Tek tip kıyafetle, uygun adım marşlarla bilgiye ulaşmanın hiç bir alakasının olmadığını görsünler.
                Okullar insan şekillendiren değil, hayata hazırlayan unsurlar haline dönüşsünler.
                Ama bazılarının halen bilinçaltı aynı Can Dündar’ın açıkça söylediği gibi “Kılık, kıyafet serbestliğine evet, türbana hayır” şekinde işliyorsa ona da söylenecek çok şey yok.
                Umarız birgün bu faşist kafalarda düzelir insanları özgürleştirmenin ve onlara güvenmenin tadına varır. 01.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder