PATRIOTLAR NEDEN GECİKTİ?
Belki de Erdoğan bu fikir teatisiyle yeni fikirler geliştirmiş olabilir ve geçmişteki söylemlerinden farklı olarak barışçıl çözüme doğru daha sakin davranma yolunu tercih edebilir. Patriotların geciktirilmesi bunun işareti olabilir. Esad'a yönelik sert söylemlerin dozunun azaltılması buna işaret olabilir. Belki de bu tür ve benzer olasılıkları gören Suudi Arabistan dün durduk yerde kışkırtıcı bir tavır aldı. Normalde hiç konuşmayan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El-Faysal yaptığı basın toplantısında hem Moskova hem de Ankara'yı kendince provoke etmeye kalkıştı. Geçenlerde İstanbul'da Erdoğan'ın elinden pastasını yerken neredeyse Başbakan'ın elini kapacak ya da çatalı yiyecek şekilde sinirli bir ifadesi medyaya yansıyan El-Faysal'dan başka tür bir beklenemez.
İBRAHİMİ BEKLENMELİ
Ülkesİnde yapılan Uluslararası İklim Konferansı ile ilgilenen ortaokul mezunu Katar Şeyhi Hamed ise şimdilik sesini çıkarmıyor. Ama onun adına Arap Birliği Örgütü Genel Sekreteri konuşuyor. Hepsi de Obama ve Batılı liderlerin Suriye'nin kimyasal silahlarıyla ilgili demeçlerinden sonra konuşmaya başladı.
Özetle Putin- Erdoğan görüşmelerinin nasıl ve kimin çizgisine daha yakın sonuçlandığını görmek için çok fazla beklemeye gerek kalmayacak. Çünkü Suriye'de gelişmeler çok hızlı devam ediyor. Uzun süredir kayıp olan BM Suriye Özel Temsilcisi Lahdar İbrahimi yakında ortaya çıkar ve önemli şeyler söyleyebilir. Batılı ülkeler İbrahimi'nin söylemelerine olumsuz tepki vermez ve sakin davranırsa o zaman Putin-Erdoğan önemli işler başarmış demektir. Bu önemli şeyin en önemli tarafı Suriye'de akan kanın durması, ateşkesin sağlanmasıdır. Böyle bir başarıya imza atmışsa o zaman Erdoğan ve Putin'i kutlamak gerek. Kimin kimi ikna ettiği çok da önemli değil. Çünkü çatışmaların durması ve herkese sakin düşünme fırsatı verilmesi bence bu süreçte en önemli hedef olmalıdır. Çünkü ancak sakin insanlar önemli kararlar alabilir.
BARIŞI KİM GETİRECEK?
Türkiye, Rusya, İran, Mısır ve bu coğrafyanın önemli ülkelerine düşen görev kendi egemen iradeleriyle bu sürece yardımcı olmaktır. Sonuçta kim ne derse desin bu coğrafyanın sorunları ancak ülkelerinin ortak irade ve çabasıyla çözülür. Okyanus ötesi ülkeler ve geçmişi coğrafyamızda çok iyi bilinen ülkeler asla bizim için barış ve istikrar istemez. Bir daha söylüyorum: Erdoğan- Putin görüşmesi bu algı ve anlayışla yapılmış ve sonuçlanmış ise yakın gelecekte hep birlikte farklı şeyler konuşabiliriz. Aksi takdirde bu buluşmadan hoşlanmayanların sevinci bir kat daha artar. Sonrasında da kimin değişip değişmediği ya da kimin kimi ikna edip etmediği hiç de önemli olmayacak. Çünkü orta ve uzun vadede herkes kaybedecek. Bunu da en iyi bilen Erdoğan ve Putin'dir.
Hüsnü Mahalli-AKŞAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder